Zeki Şimşek, Sedat Kalkan, Regayip Zehir, Elnur Alizade

Clinic of Cardiology, Kartal Koşuyolu High Specialization Training and Research Hospital, İstanbul, Türkiye

Anahtar Kelimeler: St yükselmeli miyokart enfarktüsü; Q dalga gerilemesi; primer perkütan koroner girişim

Özet

Giriş: Patolojik Q dalgaları enfarktüs boyutuyla, Q dalgası gerilemesiyse daha iyi sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonuyla ilişkilidir. Q dalgası gerilemesi ve klinik sonuçları arasındaki ilişki hakkında sınırlı veri vardır. Çalışmamızın temel amacı, reperfüzyon sonrası patolojik Q dalgası değişiminin ST yükselmeli miyokard infarktüsü (STEMI) sonrası klinik sonuçlarla ilişkisini değerlendirmektir.

Hastalar ve Yöntem: Hastanemize göğüs ağrısıyla başvuran ve STEMI tanısıyla primer perkütan koroner girişim (p-PCI) uygulanan 1553 hastanın standart 12-lead elektrokardiyogramları (EKG) geriye dönük olarak incelendi. p-PCI’dan önce ve 90 dakika sonra, hastaneden taburculuk sırasında ve 12 aylık takibin sonundaki hasta EKG’leri kaydedildi. Çalışma popülasyonu Q dalga regresyon grubu (RQ), kalıcı Q dalga grubu (PQ) ve Q dalgası oluşmayan grup (NQ) olmak üzere üç gruba ayrıldı.

Bulgular: PQ grubunda 502 (%32), RQ grubunda 509 (%33) ve NQ grubunda toplam 542 (%35) hasta vardı. LVEF derecesi RQ grubunda ve NQ grubunda PQ grubuna göre anlamlı olarak daha yüksekti [sırasıyla (47.5 ± 10.1 vs. 49.2 ± 9.9) ve (43.3 ± 10.5), p<0.01]. Bir yıllık mortalite, PQ grubunda RQ ve NQ gruplarına kıyasla anlamlı olarak daha yüksekti [sırasıyla 19 (3.78 %) vs. 11 (2.16 %) ve 6 (1.1%), p<0.01].

Sonuç: STEMI hasta popülasyonunda, reperfüzyon sonrası klasik EKG kriterlerine göre tanımlanan kalıcı Q dalgaları yüksek bir yıllık mortalite ve düşük LVEF ile ilişkiliyken, Q dalgası gerilemesi önemli ölçüde daha düşük kardiyovasküler olay riskiyle ilişkiliydi.