Betül Kerim1, Serkan Kahraman2, Enes Karabulut3

1Department of General Practice, Istanbul Mehmet Akif Ersoy Thoracic and Cardiovascular Surgery Training and Research Hospital, Istanbul, Turkey
2Department of Cardiology, Istanbul Mehmet Akif Ersoy Thoracic and Cardiovascular Surgery Training and Research Hospital, Istanbul, Turkey
3Department of Pharmacology, Istanbul Mehmet Akif Ersoy Thoracic and Cardiovascular Surgery Training and Research Hospital, Istanbul, Turkey

Anahtar Kelimeler: Açlık; elektrokardiyografi; QRST açısı.

Özet

Giriş: İnsanlarda uzun süreli açlık, ateroskleroz ile ilişkili sistemik inflamasyon ve oksidatif stres belirteçlerini azaltır ve uzun süreli açlığın kardiyak fonksiyonlar üzerine olumlu etkileri gösterilmiştir. Frontal QRST açısı (fQRSTa) ventriküler repolarizasyon göstergesi olup aritmi insidansı ve olumsuz klinik sonlanımlarla ilişkilidir. Çalışmamızın amacı uzun aralıklı açlık periyodlarının kardiyak ileti sistemi ile ventrikül fonksiyonları ve özellikle fQRSTa üzerine etkisini incelemektir.

Hastalar ve Yöntem: Çalışmamıza Ramazan ayı boyunca oruç tutarak uzun açlık periyoduna giren 57 adet gönüllü dahil edilmiştir. Hastaların Ramazan dönemi öncesi bazal elektrokardiyografi (EKG) kayıtları alınarak bir aylık intermittant açlık periyodları sonrası kontrol EKG kayıtları incelenmiştir. Bazal ve açlık sonrası EKG parametreleri ve özellikle fQRSTa karşılaştırılmıştır.

Bulgular: Uzun açlık öncesi dönemde QRS aksı [38 (34.5-58), 56 (54-58); p< 0.022] ve P dalga amplitüdü [0.040 (0.025-0.044), 0.046 (0.041-0.049); p= 0.001] açlık sonrası döneme göre istatistiksel olarak daha düşük saptanmıştır. Açlık öncesi dönemde T aksı [73 (56.5-83.5), 54 (47-57); p< 0.001] ve frontal QRS açısı (33.4 ± 22.1, 12.4 ± 15.4; p< 0.001) açlık sonrası döneme göre istatistiksel olarak daha yüksek bulunmuştur.

Sonuç: Uzun açlığın kalp ileti sistemi ve ventrikül fonksiyonları üzerine etkisinin incelendiği bu çalışmada açlık sonrası dönemde P dalga amplitüdünde artış izlenmiştir. Ayrıca açlık sonrası QRS aksı artış gösterip T aksı gerilemekte ve sonuç olarak frontal QRST aksında azalma izlenmektedir. Bu ise ventrikül fonksiyonları üzerinde olumlu bir etki olarak değerlendirilebilir.