Tanıl Özer, Murat Yücel, İlker Mataracı, Muhammet Onur Hanedan, Ufuk Sayar, İzzet Emir

Anahtar Kelimeler: Minimal invazif kalp cerrahisi, açık kalp cerrahisi

Özet

Giriş: Teknolojik ve cerrahi alandaki gelişmelerle, minimal invazif cerrahi yaklaşımlar hekimler için daha fazla tercih edilebilir hal almışlardır. Aynı zamanda bu küçük kesiler hastaların postoperatif dönemdeki hayat kalitesini de artırmıştır. Bu çalışma ile bir bölge dal hastanesi olarak bu alandaki deneyimlerimizi bildirmek istedik.Hasta ve Metod: Mart 2010 ile Nisan 2014 arası 10 hasta hastanemizde minimal invazif yaklaşımla opere edildi. Altısı (%60) bayan olan hastaların yaş ortalaması 50,5±26 yıl (22 - 82) idi. Dört hastaya ministernotomi, 5 hastaya sağ bir hastaya sol anteriyor minitorakotomi uygulandı.Bulgular: Ortalama operasyon süresi 6,8±1,8 saat (4 - 10 saat) (anestezi indüksiyonundan yaranın steril gazlı bez ile kapatılmasına kadar geçen sure). Sadece bir hasta ameliyathanede ekstübe edildi. Erken mortalite (postoperatif ilk 30 gün) sadece 1 hastada görüldü. Bir hasta yara yeri komplikasyonu nedeniyle yeniden hospitalize edildi.Tartışma: Kardiyak cerrahi alandaki gelişmeler ile birçok bozukluk konvansiyonel yöntemler kadar iyi görüş sağlayan minimal invazif tekniklerle ameliyat edilebilmektedir. Son yıllarda birçok klinik bu alanda gayet güzel sonuçlarını yayınlamışlardır. Sonuçlar da gösteriyor ki, minimal invazif yaklaşım standart tekniklerden daha kötü sonuçları olmamakla beraber hastaların normal yaşam aktivitelerine dönüşlerini kolaylaştırıp, yara yeri komplikasyonlarını da azaltmaktadır. Sonuç: Artan deneyimlerle beraber özellikle dış görünümüne önem veren uygun hastalarda minimal invazif yaklaşımlar akılda bulundurulmalıdır.