Transfemoral Transkateter Aort Valv İmplantasyonu Sonrası Kontrast Bağımlı Nefropati Gelişiminde Femoral Giriş Yönteminin Önemi
İlker Gül, Mustafa Zungur, Ahmet Taştan, Muhammed Esad Çeki̇n, Ahmet Çağrı Aykan, Aysel İslamlı, Talat Tavlı
Anahtar Kelimeler: Kontrast bağımlı nefropati, transkateter aort valv implantasyonu, femoral arter, vasküler kapama cihazı, cerrahi cut-down
Özet
Giriş: Transkateter aort valv implantasyonu (TAVİ) yöntemi cerrahi kapak replasmanı açısından yüksek riskli veya opere edilemeyen ileri aort darlığı hastalarında daha güvenilir bir yöntemdir. Biz bu çalışmada transfemoral (TF)-TAVİ sonrası farklı femoral giriş metodlarının, vasküler komplikasyonlar ve kontrast bağımlı nefropati (KBN) gelişimi üzerine olan etkilerini araştırmayı amaçladık. Hastalar ve Yöntem: Haziran 2013-Nisan 2015 tarihleri arasında TAVİ yöntemiyle aort valv replasmanı yapılan 110 hasta (yaş= 78.9 ± 12.2 yıl, 55 kadın) çalışmaya dahil edildi. KBN, TF-TAVİ'den 48-72 saat sonra serum kreatinin değerinde > 0.5 mg/dL artış veya başlangıca göre %25'ten daha fazla yükselme olarak tanımlandı. Hastalar vasküler giriş yöntemlerine göre cerrahi cut-down (SCD) ve vasküler kapama cihazı (VCD) olarak iki gruba ayırıldı. Bulgular: Kontrast madde (KM) miktarı (p< 0.001) ve KBN insidansı (p= 0.038) VCD grubunda fazlaydı. Bazal glomerüler filtrasyon oranı (GFO), bazal kreatinin, Mehran skoru ve KM'nin, KBN gelişiminin belirleyicileri oldukları saptandı. ROC analizleri sonucunda; KBN gelişimini belirleyici KM değerinin 178.5 mL ve GFO'nun 48.9 mL/dakika/1.73 m2 olduğu belirlendi. Sonuç: Çeşitli nedenlerle kullanılacak KM miktarı artabilecek, GFO 48.9'un altında olan TAVİ hastalarında femoral arteriyel prosedürler için VCD yerine SCD yöntemi tercih edilebilir.