Utkan Sevük, Fırat Ayaz, Kaan Köse, Ertan Demi̇rdaş, Aylin Erkul

Anahtar Kelimeler: Postperikardiyotomi sendromu, postoperatif atriyal fibrilasyon, koroner baypas

Özet

Giriş: Postoperatif atriyal fibrilasyon (POAF) ve postperikardiyotomi sendromu (PPS) kalp cerrahisinin sık görülen komplikasyonları arasında yer alır. POAF ve PPS uzamış yatış süreleri, yüksek morbidite ve mortalite oranları ve yüksek sağlık bakım maliyetleri ile ilişkili bulunmuştur. Her iki komplikasyonun da patogenezinde inflamasyon suçlanmakla birlikte, PPS ve POAF arasındaki ilişki açıklığa kavuşmamıştır. Bu çalışmanın amacı koroner baypas yapılan hastalarda, erken dönemde gelişen PPS ve POAF arasındaki ilişkiyi incelemektir. Hastalar ve Yöntem: Kliniğimizde kardiyopulmoner baypas altında koroner baypas operasyonu yapılmış olan hastaların kayıtları retrospektif olarak incelendi. Takibinde POAF gelişmiş olan ardışık 60 hasta çalışmaya dahil edildi. Takiplerinde POAF gelişmeyen koroner baypas cerrahisi yapılmış ardışık 142 hasta kontrol grubuna dahil edildi. Bulgular: POAF gelişen hastalarda, POAF gelişmeyen hastalarla karşılaştırıldığında erken PPS gelişme sıklığı anlamlı olarak daha yüksek bulunmuştur (%61.7 vs %45.8, p= 0.04 ). Lojistik regresyon analizinde, POAF gelişen hastalarda erken PPS gelişme riskinin daha fazla olduğu saptandı (Odds oranı 1.9, %95 güven aralığı 1.03-3.5, p= 0.04). Sonuç: Çalışmamızda, izole koroner baypas ameliyatı yapılmış ve POAF gelişen hastalarda, erken PPS gelişim riskinin POAF gelişmeyen hastalarla karşılaştırıldığında daha fazla olduğu saptandı. POAF gelişen hastalar, erken PPS gelişimi açısından yakından takip edilmelidir.