Tolga Han Efe, Engin Deniz Arslan, Ahmet Göktuğ Ertem, Çağrı Yayla, Mehmet Ali Felekoğlu, Saadet İnci̇, Tolga Çi̇men, Hilal Erken Pamukcu, Macit Aydın, Murat Bi̇lgi̇n, Ekrem Yeter

Anahtar Kelimeler: Monosit/HDL oranı, pulmoner emboli, mortalite

Özet

Giriş: Pulmoner emboli yüksek mortalite ve morbidite oranları ile giden akut acil bir durumdur. Monosit/yüksek yoğunluklu lipoprotein (HDL) oranının, inflamasyon ve oksidatif stresin yeni bir belirteci olabileceği, ayrıca bazı kardiyovasküler hastalıkların varlığı ve prognozu ile de yakından ilişkili olduğu gösterilmiştir. Pulmoner emboli fizyopatolojisinde inflamasyon ve oksitadif stres önemli bir rol oynamaktadır. Çalışmanın amacı akut pulmoner emboliden monosit/HDL oranının kısa dönemde prognostik değerini belirlemektir. Hastalar ve Yöntem: Acil servise başvuran ve akut pulmoner emboli tanısı çok kesitli bilgisayarlı tomografi ile teyit edilen 99 hasta çalışmaya retrospektif olarak dahil edildi. Bulgular: Pulmoner emboli tanısı alan 99 hastanın, tanı aldıktan sonra 26 (%25.2)'sı bir ay içinde eksitus oldu. Hastalar, tanı sonrası bir ay içinde ölenler (1. grup) ve hayatta kalanlar (2. grup) olmak üzere iki gruba ayrıldı. Yaş, malignite, koroner arter hastalığı, sağ ventrikül fonksiyon bozukluğu, beyaz kan hücresi, nötrofil, lenfosit, trombosit ve monosit sayımları, sistolik pulmoner arter basıncı, diyastolik kan basıncı, nötrofil/lenfosit oranı, monosit/HDL oranı, basitleştirilmiş pulmoner emboli ciddiyet indeksi 1. grupta 2. gruba göre anlamlı derecede yüksek bulundu. Monosit/HDL oranı, nötrofil/lenfosit oranı ve basitleştirilmiş pulmoner emboli ciddiyet indeksi akut pulmoner emboli tanısı almış hastalarda mortalitenin bağımsız bir belirleyicisi olduğu görüldü. Sonuç: Monosit /HDL oranı, pulmoner emboli sonrası erken dönemde mortalite gelişen hastalarda, mortalite gelişmeyenlere göre daha yüksekti. Bu nedenle, monosit/HDL oranı gibi ucuz ve pratik bir parametre akut pulmoner embolide mortalite risk tahmininde kullanılabilir.