Mustafa Yıldız, Ahmet Çağrı Aykan, Halil İbrahim Tanboğa, Tayyar Gökdeni̇z, Serdar Sevi̇mli̇, Alparslan Şahi̇n, İsmail Haberal

Anahtar Kelimeler: Floroskopi maruziyet süresi, bel çevresi

Özet

Giriş: Radyofrekans kateter ablasyon tedavisi supraventriküler ve/veya ventriküler aritmilerin tedavisinde kullanılmaktadır. Artmış bel çevresi santral obeziteyi değerlendirmede önemli bir yöntemdir, aynı zamanda radyasyon hasarı için de önemli bir faktör olabilir. Bu nedenle bu makale semptomatik ilaca dirençli taşikardi nedeni ile yapılan kardiyak radyofrekans kateter ablasyonu sırasındaki floroskopi maruziyet süresi ile bel çevresi arasındaki ilişkiyi irdelemektedir. Hastalar ve Yöntem: Ağustos 2011 ila Mart 2015 tarihleri arasında semptomatik ilaca dirençli; atriyoventriküler nodal re-entran taşikardi (174 hasta), atriyoventriküler re-entran taşikardi (12 hasta), Wolf Parkinson White sendromu (5 hasta), atriyal taşikardi (8 hasta), atriyal flutter (7 hasta), sağ ventriküler çıkış yolu taşikardisi (5 hasta), atriyal fibrilasyon (3 hasta) nedenleri ile invaziv elektrofizyolojik çalışma ve radyofrekans ablasyon uygulanan 214 (136 kadın, 78 erkek) ardışık hasta çalışmaya dahil edildi. Floroskopi maruziyet süresi, radyofrekans ablasyon zamanı ve bel çevresi işlem sırasında ölçüldü. Bulgular: Kadınların yaşı anlamlı olarak erkeklerden yüksek olsa da vücut ağrılığı, boy, bel çevresi ve radyofrekans ablasyon süresi erkeklerde kadınlara göre daha anlamlı olarak yüksekti. Bel çevresi ile floroskopi maruziyet süresi arasında bir korelasyon mevcuttu (p= 0.04, r= 0.13). Sonuç: Çalışmamız göstermiştirki, antiaritmik ilaç dirençli taşikardi nedenli radyofrekans kateter ablasyon uygulanan hastalarda floroskopi maruziyet süresi ile bel çevresi arasında pozitif bir korelasyon mevcuttur. Bu bulgu özellikle artmış bel çevresi olan hastalarda radyofrekans kateter ablasyon sırasında radyasyon hasarını önlemek için faydalı olabilir.