Giriş ve Amaç: AKS’nin çoğunlukla epikardiyal arteriyel sistemdeki stenoz ve/veya oklüzyonlara sekonder geliştiği düşünüldüğünde, kalbin majör venöz yapısı olan koroner sinüsün (CS) de AKS patofizyolojisindeki rolü, bu durumdan ne derecede etkilendiği ve bulgularının ne olduğu ile ilgili veri sınırlıdır. Bu çalışmada da, AKS seyrinde saptanan CS bulgularının normal popülasyon ile karşılaştırılması amaçlandı.
Yöntem: Çalışmaya AKS tanılı 39 hasta alındı. 18 hasta da kontrol grubu olarak belirlendi. Ekokardiyografide, CS çapı, apikal dört boşlukta, hafif posterior açılanma sırasındaki M-Mod görünümünden ölçüldü. CS antegrad akım parametreleri (S ve D dalgası) ve hız zaman aralığı (VTI), sağ ventrikül giriş görünümünde, yakınlaştırılan görüntünün optimize edilmesi ile, CS ostiyumunun 1 cm içinde düşülen, nabız dalgası (PW) Doppler ile hesaplandı.Perkütan koroner girişim (PKG) uygulananlarda, ayrıca işlem sonrası ikinci ölçümler de gerçekleştirildi.
Bulgular: AKS grubundaki hastaların yaş ortalaması 62,28±14,82 iken % 69,23’ü (n=27) erkekti.CS çapı AKS grubunda 9,13±1,03 mm, kontrol grubunda 10,44±1,15 mm saptanırken, CS VTI, AKS grubunda 23,64±4,23 cm, kontrol grubunda 15,08±3,64 cm bulundu. CS çapı kontrol grubunda anlamlı olarak daha fazla iken, CS sistolik antegrad akımı gösteren S dalgası ve CS VTI değerleri AKS grubunda, kontrol grubuna göre daha yüksek saptandı (p<0,05). PKG uygulanan grupta CS parametrelerindeki önceki ve sonraki değerler incelendiğinde ise, anlamlı bir farklılık bulunmadı (p>0,05).
Sonuç: Bu çalışma, akut koroner sendromlu hastalarda koroner sinüsün morfolojik ve fonksiyonel değişikliklerini anlamak için önemli veriler sunmaktadır. AKS’de koroner sinüs VTI ve S dalgası değerinin normal popülasyona göre daha yüksek olması, ileri araştırma konusudur ve klinik önemi olabilir. Ayrıca, çalışmamızdaki hasta sayısının nispeten düşük olması göz önünde tutulduğunda, daha büyük popülasyonlarda gerçekleştirilecek çalışmalar, CS’nin AKS’deki prognostik yeri ile ilgili daha ayrıntılı veriler sunacaktır.