Giriş ve Amaç: ST segment elevasyonlu miyokard enfarktüsü (STEMI) koroner arter hastalığının en korkulan türlerinden biridir. Gelişen girişimsel yöntemlerle tedavisi başarılı şekilde yapılmaktadır. Ancak koroner anjiografi sonrasında contrast nefropati (CIN) gelişebilme riski her zaman bulunmaktadır. Ürik asit seviyesinin CIN gelişimi ile ilişkisini araştıran ve farklı sonuçlar saptayan çalışmalar bulunmaktadır. Biz bu çalışmamızda STEMI hastalarında CIN gelişimi ile ürik asit ilişkisini araştırdık.
Yöntem: Çalışmamız Ocak 2014 ve Aralık 2018 tarihleri arasında başvuran STEMI tanısı konan hastalar üzerinde yapılmıştır. Toplam 1400 hasta çalışmaya alınmıştır. Hastalar CIN gelişimi durumuna göre iki gruba ayrılmış ve CIN gelişim prediktörleri araştırılmıştır.
Bulgular: Grupların bazal karakteristik özellikleri farklı olduğundan propensity score matching (PSM) analizi ile dengeleme yapıldı. Final analizine birebir eşleştirme yapılarak 132 hasta alındı. Hastaların 94’ ü (71.2) erkekti, yaş ortalaması 59±12.9 du. Univariate analizde nötrofil düzeyi (p<0.001), hemoglobin düzeyi (p<0.001), kreatin (p<0.001), ürik asit (p<0.001), albümin (p<0.001), total kolesterol (p=0.016), beyin natriüretikpeptid (BNP) (p=0.015), c-reaktif protein (CRP) (p<0.001), prognostik nütrisyonel indeks (PNI) (p=0.014) CIN gelişimi ile ilişkili bulundu. Bu parametrelerle yapılan korelasyon analizi sonrası geliştirilen Cox regresyon modelinde ürik asit (p=0.042) CIN glişiminin bağımsız prediktörü olarak saptandı (Tablo-1).
Kısaltmalar: CIN: kontrast nefropati, BNP: beyin natriüretik peptid, CRP: c-reaktif protein, PNI: prognostik nütrisyonel indeks
Sonuç: Bazal karakteristik özellikleri eşitlenmiş çalışmamızda, CIN gelişimini tahmin etmede ürik asit düzeylerinin bağımsız prediktor olduğunu saptadık ve bu parametrenin klinik kullanımda faydalı olabileceğini düşünmekteyiz.