Eyüp Özkan1, Ahmet Oğuz Baktır2, Erkan Demirci2, Hüseyin Odabaş3, Ahmet Tok4, Engin Dondurmacı5, Mehmet Uğurlu6

1Clinic of Cardiology, Başakşehir Çam and Sakura City Hospital, İstanbul, Türkiye
2Clinic of Cardiology, Kayseri City Hospital, Kayseri, Türkiye
3Clinic of Cardiology, Şanlıurfa Training and Research Hospital, Şanlıurfa, Türkiye
4Clinic of Cardiology, Bünyan District State Hospital, Kayseri, Türkiye
5Clinic of Cardiology, Dr. Ersin Arslan Training and Research Hospital, Gaziantep, Türkiye
6Clinic of Cardiology, Bayındır İçerenköy Hospital, İstanbul, Türkiye

Anahtar Kelimeler: Dominans; koroner damarlar; sağ ventriküler fonksiyon

Özet

Giriş: Sağ kalp sol kalbe göre üzerine daha az çalışma yapılması nedeniyle daha bilinmezlerle dolu olmasına rağmen sağ kalp tutulumlu hastalıklar göz önünde bulundurulduğunda önemi daha net anlaşılmaktadır. Koroner vaskülaritenin kardiyak fonksiyonlar üzerine su götürmez ilişkisi vardır. Sadece anatomik bir varyasyon olan koroner arter baskınlığının kardiyak fonksiyon üzerine etkisi üzerine daha önce yapılmış bir çalışma bulunmamaktadır. Biz bu çalışmada sağ baskın sistemle sağ baskın olmayan (sol baskın) sistemin sağ ventrikül fonksiyonları üzerine farklılık gösterip göstermediğini ekokardiyografik olarak araştırdık.

Hastalar ve Yöntem: Kliniğimizde herhangi bir endikasyon ile koroner anjiografisi yapılan hastalar çalışma grubunu oluşturdu. Hastalar koroner anjiografi esnasında sağ baskın ve sağ baskın olmayan olarak sınıflandırıldı. Bu ayrımda PDA’nın hangi damardan kök aldığına bakıldı. Her iki gruba 40’ar hasta alındı. Koroner arterlerinde >%50 darlık olan hastalar, daha önceden geçirilmiş miyokard infarktüsü öyküsü olan, kalp fonksiyonları üzerine etkisi olabilecek kapak patolojisi, yine sağ kalp üzerine etkisi olan kronik obstriktif akciğer hastalığı (KOAH), geçirilmiş pulmoner emboli gibi hastalık öyküsü olanlar çalışmaya alınmadı. Tüm hastalara ekokardiyografi ile sağ ventrikül fonksiyonları açısından inceleme yapıldı. Görüntüler kayıtları aynı operatör tarafından alındı. Alınan kayıtlar iki farklı operatör tarafından ayrı ayrı ölçümleri alınarak ortalama değeri hesaplandı. İstatistiki değerlendirme Wilcoxon ve Mann-Whitney U testi kullanılarak yapıldı.

Bulgular: İki grupta sağ ventrikül fonksiyonlarını değerlendiren parametreler sırasıyla SVMPI (53.84 ± 11.2’e karşı 52.93 ± 9.01 p= 0.947), FAD (43.19 ± 9.18’e karşı 47.5 ± 10.7 p= 0.720), GLS (20.55 ± 4.033’e karşı 19.73 ± 4.71 p= 0.451), serbest duvar straini (20.78 ± 4.54’e karşı 19.78 ± 4.71 p= 0.291) TAPSE (26.47 ± 3.39’a karşı 25.31 ± 5.19 p= 0.096) şeklinde bulundu.

Sonuç: Bu çalışmada izole olarak sağ koroner arter baskınlığının sağ ventrikül fonksiyonları üzerine anlamlı bir etkisinin olmadığı anlaşılmıştır.