Doğaç Okşen1, Mert Sarılar1, Gürsu Demirci1, İsmail Haberal2, Okay Abacı1

1Departmant of Cardiology, İstanbul University Cerrahpaşa Cardiology Institute, İstanbul, Turkey
2Departmant of Cardiovascular and Thoracic Surgery, İstanbul University Cerrahpaşa Cardiology Institute, İstanbul, Turkey

Anahtar Kelimeler: Anjiyoplasti; miyokard infarktüsü; reperfüzyon; miyokardiyal revaskülarizasyon; hastane içi mortalite

Özet

Giriş: Üçüncü basamak merkezde, primer perkütan koroner girişim (PKG) uygulanan hastaların hastane içi ve uzun dönem sonuçları değerlendirildi.

Hastalar ve Yöntem: Primer PKG uygulanan ve prospektif olarak takip edilen akut ST-segment yükselmeli miyokart enfarktüsü (AME) ile başvuran 1550 hasta (ortalama yaş= 58.5 yıl, %83.1 erkek) incelendi. Hastane içi ölüm ve takiplerdeki majör advers kardiyak olaylar (MAKO) birincil sonlanım olarak kabul edildi.

Bulgular: Başvuru anındaki ortalama iskemi süresi 2.85 ± 2.49 saat olup ortalama kapı cihaz süresi 43.2 ± 20.3 dakika olarak izlendi. Hastanede yatış sırasında, hastaların %4.7’sinde (n= 73) tüm nedenlere bağlı ölüm görüldü. İleri yaş, düşük ejeksiyon fraksiyonu, yüksek Killip fonksiyonel sınıfı, başvuru anındaki hemoglobin düzeyi, ventriküler aritmi ve ileri atriyoventriküler blok varlığı kötü prognozun bağımsız prediktörleri olarak belirlendi (OR= 1.07, 0.93, 15.34, 1.44, 3.79 ve 4.26 sırasıyla). Medyan takip süresi 49.5 (25-73) ay olup takip sırasında hastaların %12.4’ünde tüm nedenlere bağlı ölüm, %12.5’inde tekrarlayan miyokart enfarktüsü (ME) ve %2.3’ünde serebrovasküler olay izlendi. En güçlü bağımsız MAKO belirleyicileri, sol ventrikül disfonksiyonu, düşük glomerüler filtrasyon hızı, düşük albümin seviyesi ve geçirilmiş serebrovasküler hastalık öyküsü olarak belirlendi (sırasıyla HR= 0.97, 0.99, 0.65 ve 2.50). İkincil sonlanım noktalarından kontrast ilişkili akut böbrek hasarı %16.7, ventriküler aritmiler %6.1, ileri atriyoventriküler blok %3.7, atriyal fibrilasyon %7.6 ve majör kanama %1.6 sıklıkla izlendi.

Sonuç: AME sonrası uzun dönem takiplerde hastalar halen zayıf prognoz göstermektedir. Bu sonuçlar gecikme olmaksızın ivedi revaskülarizasyonun avantajlarını vurgulamaktadır. Taburculuk sonrası hem kısa hem de uzun vadede hastalar istenmeyen olaylar açısından yakın takip edilmelidir.