Ahmet Barış Durukan, Hasan Alper Gürbüz, Elif Durukan, Murat Tavlaşoğlu, Ertekin Utku Ünal, Fatih Tanzer Serter, Halil Brahim Uçar, Cem Organcıoğlu

Anahtar Kelimeler: Atriyal fibrilasyon; koroner arter hastalığı; risk faktörleri

Özet

Giriş: Postoperatif atriyal fibrilasyon, koroner baypas sonrası en sık görülen; ciddi morbidite, mortalite ve artmış sağlık harcamalarına neden olan bir ritim bozukluğudur. Bu çalışmanın amacı; tek merkez, tek cerrah tarafından yapılan geniş bir hasta grubunda atriyal fibrilasyon insidansının ve zamanlamasının belirlenmesi, preoperatif ve intraoperatif risk faktörlerinin belirlenmesi, taburculukta sinüs ritmine dönüşün saptanması ve postoperatif sonuçlara etkisinin değerlendirilmesidir. Hastalar ve Yöntem: Ocak 2011-Ocak 2012 tarihleri arasında, preoperatif sinüs ritminde olan 418 hasta iskemik kalp hastalığı ve komplikasyonları için (sol ventrikül anevrizma tamiri, iskemik mitral yetmezliği) tek merkezde, tek cerrah tarafından opere edilmiştir. Preoperatif, intraoperatif ve postoperatif değişkenler çalışılmıştır. Bulgular: Hastaların ortalama yaşı 61.92 ± 10.05 yıldı ve %77.5'i erkekti. Altmış sekiz (%16.3) hastada atriyal fibrilasyon gelişti, ikinci günde pik yaptı. Atriyal fibrilasyon gelişen hastalar daha yaşlı idi (p< 0.001). Cinsiyet, preoperatif komorbiditeler, ejeksiyon fraksiyonu, sol atriyum çapı, preoperatif beta-bloker kullanımı, beyaz küre sayısı, operasyon tipi ve intraoperatif değişkenler atriyal fibrilasyon oluşumunu etkilemedi. Atriyal fibrilasyon gelişen hastalarda yoğun bakım ve hastanede kalış süreleri daha uzundu (p< 0.05). Taburculukta hastaların %95.5 (n= 65)'i sinüs ritminde idi. Sonuç: Postoperatif atriyal fibrilasyon çok bilinmeyenli, çelişkili sonuçlara sahip ve halen popülerliğini koruyan bir konudur, bu sebeple yanlış yorumlara açıktır. Biz her ülkenin ve her merkezin kendine has risk faktörleri olduğunu düşünüyoruz. Bu konu ile ilgili tartışmalar hiç sona ermeyecektir, ancak basit önlemler ve yakın takiple olumsuz sonuçlardan kaçınılabilir