Hasan Sunar, Serpil Taş, Mustafa Çıkrıkçıoğlu, Gülara Hüseyi̇nova, Enver Duran

Anahtar Kelimeler: Torasik cerrahi; atriyal fibrilasyon; mikroskopi, elektron, taramalı geçirimli;otonom yollar.

Özet

Giriş: Bu çalışmada periaortik yağ dokusu rezeksiyonunun postoperatif atriyal fibrilasyon gelişiminde etkili olabileceği hipotezinin morfolojik dayanağını değerlendirmek üzere periaortik dokunun histolojisi elektron mikroskopisiyle incelendi. Hastalar ve Yöntem: Çalışmaya koroner baypas operasyonu uygulanan 20 erkek hasta alındı. Yaş ortalaması 56.4 ± 7.3 yıl idi. Arteryel kanülasyon, aort kökü, kardiyopleji iğnesi ve safen greft anastomoz bölgelerinden periaortik doku örnekleri ayrı ayrı serum fizyolojik içine alındı. Üç farklı bölgeden alınan doku örnekleri gerekli hazırlık sonrası elektron mikroskopta incelendi. Bulgular: Doku örneklerinin miyelinize, nonmiyelinize sinir lifleri, glial hücreler, sinir hücreleri ve sinaptik terminaller içerdiği görüldü. Sinir dokusu saptanmayan segment yoktu. Altı (%33) olguda postoperatif atriyal fibrilasyon görüldü. Medikal tedavi ile sinüs ritmine dönüş sağlandı. Sonuç: Periaortik yağ dokusu sinir dokusundan zengindir. Bu dokunun rezeksiyonu periaortik sinir dokusunun da zarar görmesine ve kalbin parasempatik inervasyonunun zayıflamasına neden olabilir. Rezeksiyonun atriyal fibrilasyon gelişimine katkısı tam olarak bilinmemekle beraber zorunlu olmadıkça rezeksiyondan kaçınılmasının uygun olacağını düşünüyoruz.