Özgür Yıldırım1, İsmail Balaban2

1Yeni Yuzyil University Gaziosmanpasa Hospital, Department of Cardiovascular Surgery, Istanbul, Turkey
2Yeni Yuzyil University Gaziosmanpasa Hospital, Department of Pediatric Cardiology, Istanbul, Turkey

Anahtar Kelimeler: Fallot tetralojisi, pulmoner subvalvüler darlık, pulmoner kapak darlığı

Özet

Giriş: Fallot tetralojisi en sık görülen siyanotik doğuştan kalp hastalığıdır. Çalışmada hastalığın güncel ve giderek daha çok tercih edilen tedavi seçeneği olarak pulmoner anülüs koruyucu cerrahi deneyimlerin paylaşılması ve literatüre katkı sağlanması amaçlanmıştır.

Hastalar ve Yöntem: Çocuk kalp damar cerrahisi kliniğinde pulmoner kapak anülüsü korunarak cerrahi tam düzeltici onarım yapılan 30 çocuk hastanın verileri retrospektif olarak değerlendirildi. Hastaların demografik verileri, operasyon öncesi ekokardiyografi ve anjiyografi bulguları ve sonrasında tekrarlanan ekokardiyografi bulguları kaydedildi.

Bulgular: Olguların 20 (%66.7)’si erkek, 10 (%33.3)’u kız; hasta ortanca yaşı 29 ay (10-212 ay) idi. İntraoperatif değerlendirmede 16 hastanın pulmoner kapak yapısının 2 (%53.3) yaprakcıklı, 14 hastanın ise 3 (%46.7) yaprakcıklı olduğu görülmüştür. McGoon indeksleri ekokardiyografi ile ortalama 1.82 ± 0.23; anjiyografik olarak ortalama 2 ± 0.29 olarak hesaplanmıştır. Pulmoner kapak anülüs Z skorları ekokardiyografi ile ortalama -1.8 ± 1.1; anjiyografik olarak ortalama -0.9 ± 1.2 saptanmıştır. Postoperatif 1, 7 ve 14. günlerde ekokardiyografi ile sağ ventrikül sistolik basınç ortalamaları sırasıyla 42.3 ± 6.5 mmHg, 38.7 ± 4.9 mmHg ve 35.8 ± 4.9 mmHg olarak ölçülmüş ve değerler arasında istatistiksel olarak anlamlı bir azalma tespit edilmiştir. Eşzamanlı bakılan pulmoner kapak gradientleri sırasıyla 27.2 ± 5.6 mmHg; 25.5 ± 6.2; 24.4 ± 6.2 mmHg saptanmış ve istatistiksel olarak anlamlı olarak düşüş olduğu görülmüştür. Ortalama 7.97 ± 3.39 ay takip süresince mortalite ve ciddi morbidite gözlenmemiştir.

Sonuç: Fallot tetralojisi tedavisinde cerrahi sırasında pulmoner kapağın korunması erken ve geç dönem komplikasyonların azaltılması bakımından etkili bir tedavi seçeneğidir.