Murat Çiçek1, Oktay Korun1, Okan Yurdakök1, Hüsnü Fırat Altın1, Mehmet Akif Önalan1, Mustafa Orhan Bulut2, Filiz İzgi Çoşkun3, Ahmet Şaşmazel1, Fatih Özdemir1, Numan Ali Aydemir1

1Department of Pediatric Heart Surgery, Dr. Siyami Ersek Thoracic and Cardiovascular Surgery Training and Research Hospital, Istanbul, Turkey
2Department of Pediatric Cardiology, Dr. Siyami Ersek Thoracic and Cardiovascular Surgery Training and Research Hospital, Istanbul, Turkey
3Department of Anesthesiology and Reanimation, Dr. Siyami Ersek Thoracic and Cardiovascular Surgery Training and Research Hospital, Istanbul, Turkey

Anahtar Kelimeler: Konjenital kalp hastalığı; mortalite; sonuçlar; pulmoner ven

Özet

Giriş: Ülkemizde total anormal pulmoner venöz dönüş (TAPVD) onarım sonuçlarına ilişkin sınırlı veri bulunmaktadır. Bu çalışmanın amacı, kliniğimizde ameliyat edilen geniş bir TAPVD hasta serisinin erken postoperatif sonuçlarını değerlendirmektir.

Hastalar ve Yöntem: Kliniğimizde Mayıs 2005-Mayıs 2021 tarihleri arasında TAPVD tamiri yapılan hastaların verileri hastane kayıtları kullanılarak geriye dönük olarak incelenmiştir.

Bulgular: Yaşları 0 gün ile 39 yaş arasında (medyan 3 ay, IQR: 18 gün-9 ay), 92 erkek (%61) ve 58 kadın (%39) toplam 150 TAPVD hastasına cerrahi girişim uygulanmıştır. Ortanca hastanede kalış süresi 12 (IQR: 7-16) gündü. Genel mortalite %14 (21 hasta) idi. Ek kardiyak anomalili 32 hastadan 17 (%53)’si ve izole TAPVD’li 118 hastadan 4 (%3)’ü kaybedilmiştir. Ek kardiyak anomalilerin varlığı mortalite ile ilişkiliydi (p< 0.00001). Univentriküler hastalarda ölüm oranı %59 (10 hasta) bulunmuştur. Bu oran iki ventrikül hastalarının ölüm oranına göre daha yüksekti (%8; p< 0.00001). Postoperatif pulmoner venöz darlık nedeniyle tekrar ameliyat olan üç hasta vardı.

Sonuç: Bu kohortta, izole ve biventriküler TAPVD hastalarında mortalite ve postoperatif pulmoner venöz stenoz oranları düşüktü. Tek ventrikül fizyolojisi ve/veya heterotaksisi olan hastalarda mortalite yüksekti. Bu durum pulmoner ve sistemik dolaşımlar arasındaki denge ile ilgili univentriküler fizyolojinin kendine özgü zorluklarından kaynaklanıyor olabilir. Preoperatif pulmoner venöz obstrüksiyonu olan olgularda artmış mortalite eğilimi, iyileştirilmesi gereken bir noktadır.