Elif Tükenmez Tigen1, Alper Kepez2, Murat Sünbül2, Beste Özben2, Buket Ertürk Şengel1, Beliz Bilgili3, Şehnaz Olgun Yıldızeli4, Kürşat Tigen2

1Department of Infectious Diseases and Clinical Microbiology, University of Marmara Pendik Training and Research Hospital, Istanbul, Turkey
2Department of Cardiology, University of Marmara Pendik Training and Research Hospital, Istanbul, Turkey
3Department of Anesthesiology and Reanimation, University of Marmara Pendik Training and Research Hospital, Istanbul, Turkey
4Department of Chest Diseases, University of Marmara Pendik Training and Research Hospital, Istanbul, Turkey

Anahtar Kelimeler: Mortalite; sağ ventriküler fonksiyon; sepsis; sol ventriküler fonksiyon

Özet

Giriş: Bu çalışmanın amacı, sepsis veya septik şoklu hastalarda sol ventrikül (LV) ve sağ ventrikül (RV) sistolik performansını ve hastane içi mortalitede olası fonksiyonel değişikliği değerlendirmektir.
Hastalar ve Yöntem: Çalışmaya sepsis veya septik şok tanısı alan ardışık 37 hasta dahil edildi. Tüm hastalara kapsamlı transtorasik ekokardiyografik inceleme yapıldı. Yoğun bakım ünitesinden taburcu edilen hastaların verileri hastanede ölen hastaların verileriyle karşılaştırıldı.
Bulgular: On beş hasta (%40.5) hayatta kalırken, 22 hasta (%59.5) hastanede ölmüştür. BNP (p= 0.01) ve SOFA (p= 0.009) yanında CRP (p= 0.05) ve prokalsitonin (p= 0.03) gibi enflamatuvar belirteçlerin taburculuk veya ölüm öncesi düzeyleri açısından sağ kalan ve ölen gruplar arasında anlamlı fark saptanmıştır. Çalışma popülasyonunda EF değeri %50’nin altında olan iki hasta (%5.4) tespit edilmiştir. Sekiz hastada (%21.6) apikal segmentte hipokinezi, dört hastada (%10.8) 17 mm’nin altında TAPSE değerleri bulunmuştur. Sağ kalan grupta bir hastada (%6.6), ancak ölen gruptaki yedi hastada (%31.8) anlamlılığa doğru bir eğilim gösteren apikal hipokinezi belirlenmiştir (p= 0.068). Sağ kalan grupta bir hastada (%6.6) ve ölen grupta üç hastada (%13.6) RV sistolik disfonksiyonu saptanmıştır (p= 0.51).
Sonuç: Sepsis veya septik şoklu hastalarda önceki çalışmalara göre çok daha düşük LV ve RV sistolik disfonksiyon oranı bulunmuştur. Miyokardiyal disfonksiyon tiplerinin hiçbiri hastane içi mortalite ile ilişkili saptanmamıştır. Apikal hipokinezi, sınırda önemli olmasına rağmen, hayatta kalmayanlarda daha yaygın bulunmuştur.