Metin Çağdaş, Yavuz Karabağ

Anahtar Kelimeler: Yüksek dereceli atriyoventriküler blok, ST segment yükselmeli miyokart infarktüsü, no-reflow

Özet

Giriş: ST segment yükselmeli miyokart infarktüsü (STEMİ) seyrinde yüksek dereceli atriyoventriküler bloğun (HAVB) mortalite ile ilişkili olduğu tespit edilmiş olsa da AV bloğunun mortaliteye hangi mekanizmalarla neden olduğu, net olarak ortaya konulmamıştır. Bu çalışmada, (i) HAVB ile hem kısa hem de uzun dönem mortalite ile ilişkili olduğu defalarca gösterilen no-reflow arasındaki ilişkiyi (ii) hem HAVB hem de no-reflow'un hastane içi ve uzun dönem mortaliteye etkisini araştırmayı amaçladık. Hastalar ve Yöntem: Primer perkütan koroner girişim (pPCI) yapılan toplam 1217 hasta, HAVB gelişip gelişmemesine, daha sonra da no-reflow gelişip gelişmemesine göre iki gruba ayrıldı. No-reflow'un bağımsız prediktörleri araştırıldı. Son olarak da hastalar, hastane içi ve uzun dönem mortalite açısından karşılaştırıldı. Bulgular: Bu çalışmada, 47 (%3.8) hastada HAVB, 150 (%12.3) hastada no-reflow izlendi. HAVB, no-reflow'un bağımsız bir prediktörü olarak saptandı (OR: 3.127, %95 CI: 1.215-9.056; p= 0.006). Sağkalım analizinde HAVB ve no-reflow'da hastane içi mortalite (sırasıyla %19.1'e karşı %3.2; p< 0.001 ve %10.7'ye karşı %2.9; p< 0.001) ve uzun dönem mortalite (sırasıyla %15.7'ye karşı %6.2; p= 0.037 ve %14.1'e karşı %5.5; p< 0.001) daha yüksek olarak izlendi. Sonuç: Bu çalışmada, STEMİ ile ortaya çıkan HAVB'nin, kısa döneme ek olarak, uzun dönem mortalite ile de ilişkili olduğu tespit edildi. HAVB ile sağkalımla ileri derecede korelasyonu olan reperfüzyon başarısının ilişkisini gösteren bu ilk çalışmada, HAVB'nin no-reflow için bağımsız bir prediktör olduğunu ve no-reflow'u olan hastaların hem kısa hem de uzun dönem izlemlerinde kötü prognoza sahip olduğunu ortaya koyduk.