Mehmet Erin Tüysüz, Mehmet Dedemoğlu

Anahtar Kelimeler: Akut eklem romatizması, atriyal fibrilasyon, mitral kapak replasmanı, romatizmal mitral kapak hastalığı

Özet

Giriş: Bu çalışmanın amacı kliniğimizde etyolojik olarak sık görülen romatizmal mitral kapak hastalığı tedavisinde uyguladığımız mitral kapak replasmanı sonrası erken ve uzun dönem sonuçları sunmaktır. Hastalar ve Yöntem: Temmuz 2008 ila Aralık 2017 tarihleri arasında kliniğimizde mitral kapak replasmanı yapılan tüm olgular geriye dönük olarak incelendi. Çalışmaya, romatizmal etyoloji zemininde mitral kapak replasmanı olan olgular dahil edildi. Primer olarak önem verilen sonuçlar, postoperatif mortalite oranları, geç dönem sağkalım oranları ve geç dönem mortaliteye etki eden faktörler idi. Bulgular: Çalışmaya 88 hasta dahil edildi. Dört (%4.5) hastada ilk 30 gün içinde mortalite görüldü. Preoperatif dönemde AF ritmi bulunan ve eş zamanlı aritmi cerrahisi uygulanan 19 (%21.6) hastanın 11 (%12.5)'i sinüs ritmine döndü. Tüm hastaların 5 yıllık sağkalım oranı %77.9 idi. Mitral darlık, yetmezlik ve kombine mitral darlık ve yetmezlik patolojisine göre 5 yıllık sağkalım oranları sırası ile %72.6, %81.8 ve %86.7 idi ve gruplar arasında istatistiksel olarak fark yoktu (Log Rank, p= 0.63). Uzun dönem mortaliteye etki eden bağımsız prediktörler preoperatif kronik böbrek yetmezliği varlığı (HR: 33.4, %95 CI: 4.1-272.3, p= 0.001) ve kardiyopulmoner baypas süresi (HR: 1.05, %95 CI: 1.02-1.08, p< 0.001) idi (Cox regresyon). Sonuç: Romatizmal mitral kapak hastalığı, kırsal ve sınır ötesinden gelen göç nedeniyle ülkemizde halen güncelliğini korumaktadır. Rekürrensin önlenmesi, efektif kapak orifis alanının sağlanması ve sol ventrikül çıkım yolu darlık riskini azaltması açısından kapak replasmanı sonuçları oldukça iyi olup, daha iyi bir seçenek olmaktadır. Ayrıca uzun dönem sağkalıma etkisi açısından preoperatif kronik böbrek yetmezliği varlığında önlemlerin alınması ve operasyon esnasında uzamış kardiyopulmoner baypas sürelerinden kaçınılması gereklidir.