Zaur Guseinov, Sebil Merve Topcu, Fatih Avni Bayraktar, Cemal Kocaaslan, Ebuzer Aydın

Department of Cardiovascular Surgery, İstanbul Medeniyet University Faculty of Medicine, İstanbul, Türkiye

Anahtar Kelimeler: Cihaz; ekokardiyografi; perikardiyal yama; septal defekt.

Özet

Atriyal septal defekt (ASD), erişkinlerde en sık tanı konulan konjenital kalp hastalığı olup, etkilenen bireylerde ortalama yaşam süresi 45–50 yıl olarak bildirilmiştir. Cerrahi müdahale genellikle pulmoner sistemik kan akım oranının (Qp/Qs) 1.5:1'in üzerine çıkması durumunda endikedir. Bu olguda, 44 yaşında, bilinen Behçet hastalığı tanısı olan bir hasta, altı yıl önce çarpıntı şikâyetiyle başvurduğu kardiyoloji polikliniğinde ASD tanısı almıştır. O zamandan bu yana düzenli kardiyolojik takibi yapılan hastanın transözofageal ekokardiyografisinde Qp/Qs oranı 1.8:1 olarak saptanmıştır. Kalp yetmezliğine ait devam eden semptomları göz önünde bulundurularak defektin perkütan kapatılmasına karar verilmiş ve hasta endovasküler ASD kapatılması amacıyla kardiyak kateterizasyon laboratuvarına yönlendirilmiştir. Girişim sırasında, kapatma cihazının küçük bir parçası koparak aort kapağının altına yerleşmiştir. Parçanın bir tuzak sistemi yardımıyla geri alınmasına yönelik çok sayıda girişimde bulunulmuş, ancak başarılı olunamamıştır. Bunun üzerine hasta acil olarak kardiyovasküler cerrahi ekibine devredilmiştir. Yabancı cisim transaortik yaklaşımla başarıyla çıkarılmış, ASD ise sağ atriyotomi yoluyla cerrahi olarak kapatılmıştır. Endovasküler kapatma işlemi, genellikle cerrahi riski yüksek hastalarda tercih edilmekle birlikte, son yıllarda stabil klinik duruma sahip genç hastalarda da artan sıklıkla uygulanmaktadır. Açık kalp cerrahisine göre komplikasyon oranlarının daha düşük olması nedeniyle tercih edilse de, teknik zorluklar ve cihaza bağlı komplikasyonlar öngörülemeyen durumlar olarak karşımıza çıkabilmektedir.