Asibe Özkan1, Esra Karagöz2

1Department of Women’s Health and Diseases Nursing, University of Health Sciences, Hamidiye Faculty of Nursing, İstanbul, Türkiye
2Department of Fundamental of Nursing, İstanbul University-Cerrahpaşa, Institute of Graduate Studies, İstanbul, Türkiye

Anahtar Kelimeler: Ateroskleroz; kardiyovasküler hastalıklar; menopoz; risk değerlendirmesi; kadın sağlığı

Özet

Giriş: Kardiyovasküler risk faktörlerinin tanımlanması ve kontrolü kalp sağlığını koruyucu stratejilerin temelini oluşturmaktadır. Ancak yapılan birçok çalışma sonucuna göre kadınlar erkeklere göre kendi risk faktörlerini daha az fark etmekte ve tarama programlarına daha az katılmaktalardır. Bu çalışmanın amacı 40-79 yaş arası kadınlarda aterosklerotik olay yaşama riskini ve riskle ilişkili faktörleri saptamaktır.

Hastalar ve Yöntem: Bu retrospektif, kesitsel analiz ile bir eğitim araştırma hastanesindeki kardiyoloji poliklinikleri dışında hizmet veren konsültan polikiniklerine (göğüs hastalıkları, enfeksiyon hastalıkları, nefroloji, dahiliye polikliniklerine) Eylül-Kasım 2021 tarihleri arasında başvuran, aile öyküsü olan, ASCVD risk değerlendirmesinde kullanılan laboratuvar değerlerinin primer hekimi tarafından çalıştırılmış ve 40-79 yaş arasındaki 131 kadın hastanın verileri incelenmiştir.

Bulgular: Çalışmaya dahil edilen 131 kadının yaş ortalaması 51.6 olarak bulundu. Kadınların çoğunlukla üç veya dört risk faktörü taşıdığı görüldü. En sık görülen ilk beş risk faktörü sırasıyla; total kolesterol düzeyinin 170 mg/dL üstü olması (%86.3), menopoz (%65.6), HDL kolesterolun 50 mg/dL altı olması (%64.1), sistolik kan basıncının 130 mmHg üstü olması (%56.4) ve sigara kullanımı (%32.1) olarak saptandı. Çalışmada ASVCD risk hesaplayıcısı ateroskleroz risk faktörleri ile menopozal dönem arasındaki ilişki incelendiğinde; yaş, sistolik kan basıncı, total kolestrol, HDL, LDL, 10 yıllık, optimal ve lifetime risk oranları arasında istatistiksel olarak anlamlılık saptandı (p< 0.05).

Sonuç: Çalışmaya katılan kadınların kardiyovasküler hastalıklar açısından yaşam boyu beklenen ASCVD risk ortalamasının %39.87 ± 8.81 olduğu saptanmıştır. Bu bulgu kardiyovasküler hastalıkların ne derece önemli bir sağlık sorunu olduğunu ve önlenmesi amacıyla bireysel düzeyde kapsamlı bir risk değerlendirmesinin yapılması gerekliliğini ortaya koymaktadır.