Mehmet Atay, Vedat Bakuy, Onur Saydam, Emrah Ereren, Ali Aycan Kavala, Emrah Si̇sli̇, Saygın Türkyılmaz

Anahtar Kelimeler: Kalp yaralanmaları, mortalite, acil girişim

Özet

Giriş: Bu çalışmada 2009-2014 yılları arasında acil serviste kardiyak yaralanma tanısı alan ve acil olarak operasyona alınan hastaları literatüre katkı sağlamak amacıyla retrospektif olarak inceledik. Hastalar ve Yöntem: Kliniğimizde Ocak 2009-Aralık 2014 tarihleri arasında acil serviste kardiyak yaralanma tanısı alan ve acil olarak operasyona alınan 37 hasta retrospektif olarak incelendi. Hastalar demografik özellikleri, operasyona alınma süresi, ek girişim yapılıp yapılmadığı, yaralanma şekli, kalpte yaralanan bölge, operasyon öncesi arteryel kan basınçları, operasyonun yapılma şekline göre değerlendirildi. Bulgular: Sekiz hasta acil serviste kardiyopulmoner resüsitasyon eşliğinde acil torakotomi ile ameliyata alındı. Yirmi iki hastada şok tablosu mevcuttu. Altı hasta sıvı tedavisine rağmen tabloda kötüleşme olması dolayısıyla ek tetkik beklenmeden operasyona alındı. Diğer hastalarda ise ekokardiyografi ve bilgisayarlı tomografi sonucunda kardiyak yaralanma olduğu saptanarak operasyona alındı. On dokuz hastada yaralanma sağ ventrikülde, 15 hastada sol ventrikülde, 1 hastada sağ ve sol ventrikülde, 2 hastada ise sağ atriyumdaydı. Otuz dört hastada yaralanmalar primer olarak süturasyon ile onarıldı. Bir hastada mitral kapak replasmanı, 2 hastada ise onarım kardiyopulmoner baypas altında yapıldı. Bir hastada sol internal mammarian arter yaralanması, 2 hastada femoral arter yaralanması ve 1 hastada ise vena kava inferior yaralanması vardı. Beş hastada mide ve ince bağırsak yaralanmaları olduğu için genel cerrahi ile operasyona devam edildi. Hastaların ortalama ameliyata alınma süresi 3.16 ± 2.37 saat olarak bulundu. Ortalama yoğun bakım ünitesinde yatış 2.37 ± 2.1 gün olarak hesaplandı. Hastalarda ortalama olarak 5.6 ± 4.21 ünite eritrosit süspansiyonu kullanıldı. Hastane mortalitesi 14 hasta ile %37.83 idi. Sonuç: Hastane öncesi acil müdahale ve transport imkanlarının gelişmesi, ekokardiyografinin acil servislerde ulaşılabilirliğinin artmasıyla kalp yaralanmalarının daha yüz güldürücü sonuçlarla yeni serilerde karşımıza çıkacağını umut ediyoruz.