Servet Ergün, Mustafa Güneş, Zeynep Kük, Erkut Öztürk, İ̇smihan Onan, Alper Güzeltaş, Sertaç Haydi̇n

Anahtar Kelimeler: Ventriküler septal defekt, mortalite, majör advers olay, morbidite, uzun dönem

Özet

Giriş: Bu çalışmada infantil dönem sonrası opere edilen ventriküler septal defekt hastalarının mortalite, morbidite gelişimi, postoperatif seyir ve orta dönem komplikasyon açısından değerlendirilmesi amaçlandı. Hastalar ve Yöntem: Merkezimizde 2014-2018 yılları arasında ventriküler septal defekt (VSD) tanısı ile opere edilmiş bir yaş üstü 80 hasta retrospektif olarak incelendi. Uzamış mekanik ventilasyon > 24 saat, uzamış yoğun bakım > 3 gün, uzamış hastane kalışı ise > 7 gün olarak kabul edildi. İstenmeyen yeniden operasyon, kalıcı bir kalp pilini gerektiren kalp bloğu, mekanik destek ihtiyacı, nörolojik defisit, diyafram paralizisi ve ani dolaşım durması majör advers olay olarak kabul edildi. Bulgular: Ortanca yaş 3 (1.5-20) yıl idi. Hastaların 31 (%38.8)'i kız idi. Ortanca operasyon kilosu 12.3 kg (8-60) idi. Operasyon endikasyonu 30 (%37.5) hastada pulmoner hipertansiyon, 30 (%37.5) hastada aort kapak yetmezliği ve prolapsusu, 20 (%25) hastada ise sol ventrikül genişlemesi olarak saptanmıştır. Operasyona bağlı mortalite gözlenmemiştir. Majör advers olay bir hastada (pacemaker implantasyonu) (%1.3) gözlenmiştir. Hastaların ortalama takip süresi 2.9 ± 1.9 yıl saptanmıştır. Takipte pulmoner arter basınç düzeyi operasyon sonrası dönemde operasyon öncesi döneme göre anlamlı düşmüştür (ileri PHT'li hasta sayısı %20 vs. %0, p< 0.001). Operasyon sonrası erken dönemde sol ventrikül sonu diyastolik çaplarında belirgin azalma gözlendiği ve bu durumun orta dönemde de devam ettiği görülmüştür (36.9 ± 9.7 vs. 33.0 ± 6.6, p= 0.02). Sonuç: İnfantil dönem sonrası VSD tanılı olgularda spontan kapanmanın beklendiği hastaların takiplerinin titizlikle yapılması ve geç başvuran hastaların preoperatif ayrıntılı şekilde değerlendirilmesi ve cerrahi tamire uygun hastaların bekletilmeden opere edilmesi erken ve uzun dönem mortalite ve morbiditeye olumlu katkı sağlayacaktır.