Fatih Öztürk1, Taylan Adademir2, Veysel Başar2, Osman Türe1, Davut Çekmecelioğlu3, Mehmet Şengör1, Hızır Mete Alp4

1University of Marmara, Pendik Training and Research Hospital, Department of Cardiovascular Surgery, Istanbul, Turkey
2University of Health Sciences, Istanbul Kartal Kosuyolu High Speciality Training and Research Hospital, Department of Cardiovascular Surgery, Istanbul, Turkey
3Baylor College of Medicine, Houston, TX, Division of Cardiothoracic Surgery, Michael E. Debakey Department of Surgery, Houston, TX, United States of America
4University of Okan, Faculty of Medicine, Department of Cardiovascular Surgery, Istanbul, Turkey

Anahtar Kelimeler: Aort darlığı, aort kapak replasmanı, dikişsiz aort kapak

Özet

Giriş: Bu çalışmanın amacı, aort kapak darlığı nedeniyle aort kapak replasmanı (AVR) uygulanan hastalarda dikişsiz ve konvansiyonel biyoprotez kapakların erken ve orta dönem sonuçlarını değerlendirmektir.

Hastalar ve Yöntem: Çalışmaya kliniğimizde 2012-2017 yılları arasında aort darlığı nedeniyle biyoprotez AVR uygulanan hastalar dahil edildi. Hastalar kullanılan aort kapak protez tipine göre dikişsiz kapak (n= 62) ve konvansiyonel kapak (n= 69) olarak iki gruba ayrıldı.

Bulgular: EuroSCORE II dikişsiz grupta konvansiyonel gruba göre anlamlı derecede yüksek olarak hesaplanmıştır (p= 0.0121). Mini insizyonel yaklaşım dikişsiz grupta 22 (%36) hastaya uygulanmışken, konvansiyonel grupta 4 (%6) hastaya uygulanmıştır (p= 0.0002). Ortalama aortik kros klemp ve kardiyopulmoner baypas süreleri dikişsiz grupta konvansiyonel gruba göre anlamlı olarak daha düşük bulunmuştur (53.8 ± 34.2’ye karşı 79.2 ± 36.3 dk ve 87.5 ± 40.7’ye karşı 117.4 ± 66.3 dk, p< 0.0001). Ortalama takip süresi dikişsiz grupta 19.5 ± 15.7 ay iken konvansiyonel grupta 28.0 ± 21.0 idi. Kaplan-Meire sağkalım analizi yaptığımızda tüm nedenlere bağlı ölümler hesaba katıldığında dikişsiz kapak grubunda genel sağkalım oranının %72.6, konvansiyonel kapak grubunda ise %78.3 olduğu bulunmuştur (p= 0.253).

Sonuç: Dikişsiz AVR konvansiyonel AVR’ye göre daha yüksek preoperatif risk skoruna sahip hastalarda uygulanıyor olmasına karşın, konvansiyonel AVR ile karşılaştırılabilir mortalite ve morbidite ile uygulanabilir. Bu nedenle, dikişsiz AVR özellikle komorbid hastalıkları olan yaşlı ve yüksek riskli hastalarda konvansiyonel AVR’ye umut verici bir alternatif gibi görünmektedir.